SİNOP ve GOTLAND ADASI ARASINDA KURULAN KÜLTÜR ve DOSTLUK KÖPRÜLERİ
2003 yılında İsveç’in Gotland Adası’nda Gotland’s Konstskola’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen sanat pedagojik konulu seminer/workshop projesinin ikinci adımını Türkiye’de düzenlenen II. Sinop Bienali kapsamında “ÇOCUKLAR VE ÇOCUKLARIN SANATSAL GELİŞİMLERİ KONUSUNDA SANAT SEMİNERİ II” adıyla sürdürme fikri ortaya çıktı.
Bu yıl 4-17 Ağustos tarihleri arasında Sinop Bienali’nde gerçekleşmiş olan seminer süresince bölgede oturan eğitmen ve çocuklar için birer haftalık sanatsal atölye etkinlikleri yer aldı. Seminerin ilk haftasında 30 kişilik öğretmen ve üniversite öğrencilerinden oluşan gruplara yönelik kurs çalışmalarına katılmış olanlar ikinci haftasında bölgenin çocukları için atık materyallerden heykel çalışmaları yönetti. SKYGD (Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği) derneğinin de desteğiyle bu sanatsal etkinlikler gerçekleştirildi. Her bir etkinlik, sergi çalışması ile son buldu.
II. Sinop Bienali süresince atölye ve seminer projeleri ile eş zamanlı olarak bölge çocukları tarafından SİNOPALE ATÖLYESİ’nde oluşturulmuş grup heykelleri de sergilendi. Sergi sırasında 2005 yılında Koman Vakfı’nın İstanbul’da başarıyla yürütmüş olduğu Çocuklar için Heykel Projesi’nden (Art for Our Town) esinlenmiş olarak bir benzerini bu yıl Sinop’ta gerçekleştirmek hedeflenmişti.
Proje İsveç Başkonsolosluğu, Avrupa Kültür Derneği, Avrupa Birliği ve Sinop Belediyesi tarafından da desteklenmiştir.
Sinopale atölye projesinde grup liderleri olarak yer alan kadro; sanatçı/eğitmen, önceden çok çeşitli kurumlarda iş birliği halinde bulunmuşlardır. İsveç doğumlu Sonja (Böhlander) Tanrısever, kendi sürdürdüğü sanat çalışmalarının dışında 62 yıldan beri İstanbul çocukları için ENKA Okulları, Tarih Vakfı, Yapı Kredi, Borusan Çocuk Sanat Atölyeleri gibi çeşitli kurumlar bünyesinde yenilikçi sanat atölyeleri kuruculuğunu ve yöneticiliğini üstlenmiştir. İsveç’ten getirdiği teknikler ve çağdaş çocuk eğitimi anlayışıyla ülkemizdeki çocuk sanat eğitimine farklı bir bakış açısı kazandırmıştır.
Kızı Esin Tanrısever, Borusan, ENKA Okulları, Koman Vakfı, KEDV (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) gibi kurumlarda sanat eğitmenliği yapmıştır. Bunun yanı sıra yazı çalışmaları bir yana, İstanbul’daki sanat atölyelerinde sanat çalışmalarını sürdürmekte ve özellikle çocuklara yönelik sanat dersleri vermektedir.

Öncelikle İsveç Başkonsolosluğu desteğiyle alınmış olan sanat malzemeleri çocukların rahat kullanabileceği şekilde yerleştirildi.

Ardından yapılacaklar ve program üstüne konuşuldu.

İlerleyen süreç çok yoğun geçti. Katılımcılar evet, sanat eğitimi almış veya almakta olan kimselerdi ancak farklı teknik ve yöntemlerden, farklı bir anlayıştan söz ediliyordu bu seminerde. Çocuğunu bir yere bırakamayanlar mecburen arada birlikte çalıştı, ama çok yoğun çalışıldı.



Kaç zaman sonra tekrar çocukluğa dönmek güzel olmuştu, öyle diyordu katılımcılar.

Ortaya çıkan eserler ise hep kendine özgü, iyi kalitede sonuçlara dönüşmüştü her nedense. 🙂

Derken mekanın asıl sahipleri gelmişti: Çocuklar. Eğitmen ve eğitmen adayları, öğrendiklerini şimdi proje yürütücülerinin gözetiminde onlara aktaracaklardı.


Az konuşma, çok iş… Çocuklara atölye tanıtıldı, kurallardan söz edildi: kimse bir diğerine saygısızlık yapmayacak, gerekmedikçe yüksek sesle konuşulmayacak ve malzemeler herkesin olduğundan paylaşılacaktı.

Direkt 3 boyuta geçildi. Hepsi için yeniydi yapılan şeyler. Malzemeye farklı gözle bakmayı öğrendiler.

Özgür bir şekilde çalıştıkları için ürettikleri de son derece özgün olmuştu.

Derken grup işlerine geçildi. Bireysel ifadeleri bir grup dokuması haline gelmişti.

Boyalı pamuklarla yapılan bulut resimlerini de sevdi herkes.



Derken çocukların bireysel eserlerini büyüttü proje çalışanları.


Kendi boyuna ulaşmış olan eserinin yanında poz vermek, Sinan için oldukça eğlenceli ve gurur verici olmuştu.

Denizin bize getirdikleri üzerine de çalışıldı, bir çok eser çıkarıldı.

Çalışmaların sonunda memnun olmayan çocuk yoktu. Proje amacına ulaşmıştı.

Sergi ise çok çarpıcıydı.

“Söylenemeyen sözler” dokumasını Sinop Cezaevi‘nde sergilemek, eklenmeyecek derecede dokunaklı olmuştu.



Resimler ve heykeller de öyle…

Sarmaşık da öyle.


Tüm o sezon için gelir eklentisinden vazgeçmiş ve çalışmamız için bize otelini açmış olan değerli insan da çalışmalardan çok keyif almıştı.


Açılışta boylarını bile geçen eserlerinin önünde ve yanında poz veren çocuklar, gerçekten harika görünüyordu.
Sanat Atölyesi Etkinliklerinden Beklenenler:
Çocuklara yönelik:
- Kısa vadeli; yaptıklarından keyif almaları,
- Uzun vadeli; benliklerinin gelişmesine destek olmak,
- Yaratıcı olabilmeleri için çevrelerini manipule edebilme yollarını keşfetmelerini sağlamak idi ve tüm hedeflere ulaşıldı.
Yetişkinlere yönelik:
- İleride gerçekleştirecekleri projeleri için mesleki beceri ve performanslarına kişisel zenginlikler katabilmeleri için olanaklar sunmaktı ve tüm hedeflere ulaşıldı.
Çocuklar için oyun oynamak, resim yapmak veya bir şeylere şekil vermek iç içe geçmiş zevklerdir! İnsan, çocuk da olsa sanatsal anlamda bir şeyler yaratırken veya oyun oynarken özgür hisseder… Her şeyin mümkün olduğu o hayalî “ülkede” düşler kurmak… Aynı zamanda, algılanan gerçeklerin yansıtılması için özgürlük…
Biz yetişkinler, oyun oynamanın veya sanatsal anlamda bir şeyler yaratmanın çocuklarımızın kişiliklerinin gelişimi için ne denli önemli olduğunun farkına vardığımızda hep birlikte çok şey kazanmaya başlayacağız…
Sonja Böhlander Tanrısever.
HABERLER:
Sinopale 3 atölye çalışmalarından görüntüler
Sinopale -II sayfası: https://sinopale.org/exhibition/sinopale-kids/?lang=TR
“THE NEW ORDER OF THINGS” SINOPALE 2
Çocuklara sanat aşısı
https://www.dengegazetesi.com.tr/cocuklara-sanat-asisi-8829h.htm#google_vignette
Trafik ışıkları olmayan şehir! Şehri ile iç içe bir Bienal
https://www.georgklein.de/press/articles/mirrorsongs-Birgun-lw.pdf
Sinoplularla Bienal vakti!
https://arsiv.sabah.com.tr/2008/08/09//ct/haber,AEE4D08917E34987B174E7C60FF760D7.html
Sinop, bienaliyle adını duyuruyor
https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/sinop-bienaliyle-adini-duyuruyor-9551842



